Category

Gündelik

Category

İbrahim Yoksul’un kaleminden sevdalısı olduğu Kastamonu’ya yazmış olduğu şiir.

Ben Seni Nasıl Unuturum Kastamonu

Hatırladın mı senden ayrılmak zorunda kaldığım günü,
Otobüsün camlarının buğusuna seni yazdım Kastamonu,
Yaşanacak çok güzel yerler varmış öyle diyorlar,
Senden iyisi nasıl olabilir ki,
Ben seni dolu dolu yaşadım Kastamonu.

Nasıl hatırlamam,
Tosya’da yürüdüğüm yolları,
Pirinci çakıyı keşkeği aşı,
Aklım sende Kastamonu,
Her yanım gözyaşı.

Nasıl unuturum Cide’nin mavisini,
Değişir miyim sende bulduğum nefesimi,
Hatırladın mı ?
Çanakkale Çanakkale diyen sesimi,
Nasıl unuturum seni Kastamonu.
Nasıl unuturum Azdavay’ın aşıklar köprüsünü,
Unutulur mu hiç Mehmedimin destansı Kahramanlık öyküsü,
Benim aşkım memleket, memleket ülküsü,
Ben seni nasıl unuturum Kastamonu.

Adım gibi bilirim İnebolu limanını,
Kuşanmış giden gemiler,
Getirin kaybettiğim baharı,
Seni bilmeyen duymayan olursa,
Göster o gururlu taşıdığın İstiklal Madalyanı,
Ben seni nasıl unuturum Kastamonu.

Ben seni nasıl unuturum Kastamonu,
Pınarbaşı’nın güzelliğinde kaybolmuşum,
Gelemez oldun yanına,
Türkü söyler mani atar kendimi avuturum,
Ilıca’yı, Valla’yı Pınarbaşı’nı,
Ben nasıl unuturum Kastamonu.

Ne kadar heybetli dağların Küre,
Varım seninle kara kışa kötü güne,
Dünyaları verseler bile,
Ben seni nasıl unuturum Kastamonu.

Yürürüm ağır aksak,
Kambur köpründe,
Unutamam ben seni,
Aklım hala Taşköprü’de
Sarımsakların boy boy mis mis,
Adını duymak bile tarifsiz bir his.
Gurbetteyim simdi Kastamonu,
Özlüyorum her şeyinle seni,
Buralarda memleket oldu,
Senin güzel insanlarına,
Hemşerilerimi, kardeşlerimi buldum,
Teselli buldum Kastamonu.

Sözlerim bitmez ama,
Sensiz günlerim bir bir eksilir,
Çıkmak isterim tek nefeste kalene,
Selam eder bayrağım gök kubbeye,
Varmak isterim Nasrullah’ta secdeye,
Ömrüm yeter mi ?
Asa suyunu bir kere daha içmeye.

Yaşadıklarımsın, yasayamadıklarımsın,
Sen bensin ben sen,
Böyle bir aşk görülmedi Kastamonu,
Böyle bir aşk görülmedi.

Benim sana olan aşkım,
Moni’nin aşkı gibi büyük,
Saat kulesinde geçirdiğim vakitler gibi büyülü,
Soba başında kestane yer gibi huzurlu,
Ilgaz’da kaymak gibi özgür,
Ansızın hatırlanmak gibi hüzünlü,
Şerife Bacı gibi gururlu,
Esen rüzgarın, düşen yaprağın bile seninle mutlu,
Ben seni nasıl unuturum Kastamonu.